Hayat içine daldığın gibidir…

Hayat içine daldığın gibidir…

Her ne kadar uydurulmuş kelimeler ile konuşup hayatı yaşasak da, ayrıca yaşam mistik bir anlayıştan ibarettir.

Var olma açıklanamayan kelimelerden meydana gelmektedir. Çünkü tüm harfleri insanlar uydurmuştur. Toprağın üzerine bir çizik atarak yada duvara gördüğünü çizerek. Mistik bile onların uydurmuş olduğu bir kelimedir.

Asıl önemli olan kelimelere yüklenen anlamlardır. Bir kelimeye; okumanın yazmanın dışında bir çok anlam kazandırılmıştır. Belki bize kelimelerin anlamları tam öğretilmedi. Açılmadı… Kısıtlı bir şekilde öğretildi. Halbuki kelimeler oluşturan harflerdi. Belkide kelimeler değil anlamlar harflerin içinde saklı idi. Harflerin yerleri değiştirilerek kelimeler oluşturulmuş ve insanlara dil olarak mal edilmiştir.

Her ne kadar her şeyi bize Allah öğretmiş olsa da insan Allah’ın verdiği akıl ile ilerlemiştir. Bu ilerlemelerde yaptığı tüm keşifler akıl ile meydana gelmiş ve topluluklar oluşarak diller meydana getirilmiştir. Tabi ki bunu yapan yine insandır. Dilleri uyduran, toplumlara ayrılan ve inançları bölen…

Gelin görün ki akıl ilerler iken seçimler doğru mu yanlış mı hiç bir zaman tartışılmamıştır. Fiziksel var oluş göz önünde bulundurularak hayat ilerleme kaydetmiştir. Fiziksel yapının dışında bir yaşamın olduğu hiç düşünülmemiş, düşünülse de varlığı kabul edilmemiştir.

İnsan, sahip olduğu fiziksel yapı ile görmek de duymak da ve hayatı kabul etmektedir. Bir de görünmeyen, duyulmayan var olma söz konusudur. Bu var olmayı göremeyebilir, duyamayabilir ancak algılayarak hayal edebilirsiniz. Hayal de bir yaşam şeklidir. Fizikten arındırılmış sadece düşünceler ile meydana gelmiş.

Onun için hayat içine daldığınız gibidir. Bazen fizik kuralları ile bazen ise hayal gücü ile…

Mehmet Arkın Gürbüz