Hiç düşündünüz mü neden yaratıcı bizlere birer kitap göndermiş ve içimizden doğruları öğrenmemiz için peygamberler yani seçilmiş insan seçmiştir?
Gerçek inanç sahibi olmanın anlamı nedir? Gerçekten senin için gelen ve ‘o’ na inanmanı sağlamak için kitaplar, peygamberler gönderilen İslam dini diye tanımladığın dinin anlamı nedir?
Kendini bu hayattan soyutlayıp öbür hayata inanmak ve hazırlanmak mı dersin…Yoksa günah işlememek ya da doğru olmak, iyi insan olmak mı? Peki doğru olmanın ve iyi insan olmanın temelinde ne yatar? Gerçekleri görüp söylemek mi yoksa susmak mı? Yoksa sadece ibadet edip dua mı etmek…Yoksa sürekli sana sunulanlara itaat etmek mi?
Önce insan, sonra inanç. Eğer böyle olmasa idi ne yukarıdan kitaplar inerdi ne de Peygamber dediğimiz insanlar seçilir ve bize yol gösterirdi.
Temel de insan olmak yatar. İnsan olmanın temeli de eşit olmak ve adaleti sağlamaktır. Eşitlik ve adalet olmadığı için yada yıkıldığı için kitaplar inmiştir ve peygamberler seçilmiştir.
Neden bunu anlamak istemiyorsunuz…
Onun içindir ki adaleti sağlayamadığınız sürece ne inancınız sağlam olur ne de tam bir Müslüman olabiliriz. Zaten Müslüman olabilmeniz için adaleti sağlamanız gerekmektir. İslam’ı ve Müslümanlığı bundan dolayı seçmişsinizdir. Tüm insanlara eşitlik ve adaleti getirmek için. Daha sonra insanları Allah’ın Birliğine ve Beraberliğine çağırmıyor musunuz?
Birlik ve beraberlik nedir? Eşitli ve adalet değil midir? Bir olmak her insanın aynı hakları sahip olmasıdır. Beraber olmak ise doğruya ve iyiliğe beraber inanmaktır.
Ok. Bu kelimeler de çok basit oldu. Zaten biliyordunuz. Peki niye dünya şuan gördüğünüz hale geldi diye sormazlar mı?
Bu kadar basit kelimeleri anlamaz iken anlaşamaz iken zor olan kelimeler ile nasıl anlaşacaksınız veya nasıl anlaşılacaksınız o da meçhul bir durumdur.
Haber Veriyoruz