İcra Takibinde Kötü Niyet Tazminatına Mahkum Edilmek.

Takibin kötü niyetli yapılmış olması.

İCRA TAKİBİNDE KÖTÜ NİYET TAZMİNATI – TAKİBİN KÖTÜ NİYETLE YAPILMIŞ OLMASI.

İCRA TAKİBİNDE KÖTÜ NİYET TAZMİNATINA MAHKUM EDİLEBİLMESİ, AÇIKÇA, TAKİBİN KÖTÜ NİYETLE YAPILMIŞ OLMASI KOŞULUNA BAĞLANMIŞTIR.

T.C
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2019/2299
KARAR NO:2019/7816
KARAR TARİHİ:26/06/2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Tombik

ÖZET: ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı banka, dava dışı … ile banka arasında imzalanan konut kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil olduğunu, asıl borçlunun temerrüde düşmesi nedeniyle … İcra Müdürlüğü’nün 2009/486 esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalı, asıl borçluya başvurmadan kefile başvurulamayacağından bahisle davanın reddini dilemiş, davacının haksız ve kötüniyetli takip başlattığından bahisle davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı bankanın aynı tarihte farklı icra takip dosyaları üzerinden hem dava dışı asıl borçlu hemde kefiller aleyhine icra takibi başlatıldığı, asıl borçluya başvurup takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasının istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş, davacı bankanın haksız ve kötüniyetli takip başlattığı gerekçesiyle davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Detaylar, Haber Linki

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Enable Notifications OK No thanks