Milyon kelimeleri sığdırsanız kitaplara, sonsuz bir kütüphane oluştursanız yaşanmışlığınızla kaynak hiç bir zaman değişmeyecek. Kaynak insandır.
İnsanın özü de akıldır. Akıl ile meydana gelen ‘İnsanlık’ kaynağın özünü oluşturur. İsimler, zaman, mekan ve gezegen hatta evren fark etmez. (Zaten tüm tanımlamaları ve isimleri siz vermediniz mi?). Onlar sadece yaratılmıştı. İsimlendirmek, araştırmak ve ortaya çıkarmak sizin işiniz oldu ve bunu da sahip olduğunuz akıl ile yaptınız.
Ne fark eder kaynak Ali efendi veya Dünya hatta ay… Kaynağı bulmak okumak ile olsa da okuduğunu yargılamak ve gerçek kaynağa inmek senin aklındır. Gerçek kaynak akıldır eğer bulabilir ve ona sahip olabilir isen. Aklı bulduğunda da insan olduğunu anlamak varlığının ne kadar değerli olduğunu anlamaktır. Eğer değerli bir varlık isen insan olman ‘İnsanlığı…’ savunmanı gerektirir.
İnsanlığı savunmak eşitliğe, hakka, adaleti inanmaktır. İnancın özüne inmektir. Merhametli olmaktır. Hoşgörüyü bilmek ihaneti görmek yinede adaletten vazgeçmemektir. İşte var olma kaynağının özünü bunlar oluşturur, gerisi hikayedir.
Yaşamı, olayları, hayatı, insanı, hayvanları, dünyayı, evreni aklınız gelecek tüm var oluşların kaynağı insandır. Başka kaynak göstermeye gerek yoktur.
Bu şekilde düşünür, yaklaşır, algılar, kabul ederseniz; bilmek, öğrenmek ve özümsemek için kaynağa ihtiyacınız olmayacaktır.
MAG
- Design