Kendisine verilenleri sorgulamayan insanı çok hüzünlü bir hayat bekliyor.
Çok hüzünlü bir hayat bizi bekliyor…
Kendisine verilenleri sorgulamayan insanı çok hüzünlü bir hayat bekliyor.
‘Düzen‘ her gün biraz daha kanımıza girerken uyuyan insanoğlu uyanamayacak.
Kötülüğün hızla yayıldığı iyiliğin bastırıldığı bir yaşam tarzı ilerlemeye devam etmektedir.
Hücrelenen ve kategorize edilen insan çaresizliğe doğru itilmektedir.
Madde tutkusu ile bir ekonomik yapıyı anlamayan insan, yaşadığı hayatı da kadere bağlamıştır.
Gerçeklerin ise paranoya olarak algılanması zihninin değiştiğini hatta beyne müdahale olduğunun gerçeğidir.
Düşünme yetisini kaybeden, düşünme yetisi olanları ise makinelere aktaran ‘Düzen‘i artık durdurmak çok zor.
Çok büyük bir yapı ile karşı karşıya olan insanoğlunu acı günler beklemektedir.
Eğer ölüm kurtuluş olsa idi ne cennet ne cehennem ne de sonsuz hayat mevzu bahis olurdu.
Kulakları tıkayıp doğruları duymak istemeyenler ise daha fazla acı çekecektir.
Her ne kadar gözler de perde olsa da kalbin isteği, sahip olunan enerji ile perde kalkabilir gerçekler görülebilir. İnananın bunu istemesi, inancını yükseltmesi bunun için yeterli olacaktır.
Hüzünlü bir hayat gelmeden hadi ayağı kalk yoksa çok geç olacak.
MAG