Kendi tecrübelerime dayarak bilgilendiriyorum.
Mümkünse en küçük sülüklerden kullanın. Sülüklere elinizi değmeyin.
Sağlıklı ve temiz bir yerden satın alın. Tanesi yaklaşık 3.5 TL
Küçük bir tane ayağınızı sığabileceği boyutta leğene su koyun yaklaşık 2 bardak temiz su. (Musluktan koymayınız. Arındırılmış su daha iyi. Klorlu su sülükleri öldürebilir.)
Yanınızda bol peçete, plastik çatal veya plastik kaşık ayrıca tuz bulundurun. Tuzu bulundurmanızın sebebi şiddetli bir ağrı olduğunda veya sülükten artık kurtulmak isterseniz diye üstüne dökmek için.
Ayağınızı yıkamayı unutmayın. Ayağınızı leğenin için sokun ve sülükleri bırakın onlar ayağınızdaki kirli kanı bulup oradan emmeye başlayacaklardır.
Korkmayın ısırdıklarında fazla bir acı hissetmiyorsunuz. Sülükler kirli kanı emmeye başladığında artık bırakmazlar. Eğer bırakmasını istiyor iseniz üzerlerine tuz dökmeniz gerek.
Ama siz bunu yapmayın çünkü sülükler bir süre sonra ayağınızdan ayrılıyorlar. Yani karınları doyduktan sonra. Karnı doyan serbest kaltıktan sonra leğenden alarak atabilirsiniz. Sakın bir daha kullanmayın.
Eğer kanınızı incelemek istiyorsanız karnı doyan sülüğü başka bir yere alıp üzerine tuz dökerek kanınızı boşaltabilirsiniz. Ve sülüğü tekrar doğaya salabilirsiniz.
Sülüklerin emme işleri bittikten sonra kanınız akmaya devam edecektir. Kanayan yerlere pecete koyunuz üzerine çorap giyebilirsiniz. Yaklaşık 24 saat boyunca emilen yerlerden kan gelebilir.
Ayağınızı sürekli çek ederek peçete değiştirin. 24 saat sonra akan kan durmaz ise doktora başvurunuz.
Eğer ayağınızda ağrılar azaldı ve kanın toplanmış olduğu bölgede kan pıhtılaşması yok oluyor ise veya biraz daha kaldı ise bir hafta sonra tekrar sülük alıp aynı işlemleri yapabilirsiniz.
Ben iki kez kullandım ve çok iyi geldi. Belki bir kez daha denemek daha iyi olacaktır. Artık rahat bir şekilde yürüyorum.
İnşallah böyle bir hastalığa yakalanmaz ve böyle bir tedavi uygulamazsınız. Ancak yakalandı iseniz emin olun alternatif uygun bir tedavi yöntemi.
İşin Hikaye Kısmı…Okumak isterseniz eğer.
Alternatif tıp yöntemlerinden sülük tedavisi
Kendi tecrübelerime dayanarak bilgilendiriyorum…
Aşırı çalışmaktan dolayı ayağımda bir zaman ufak bir şişme meydana geldi. Tabi vücut belli bir aşamadan sonra sizi taşıyamıyor.
İlk yaptığım şey şişen yere buz koymak oldu. Ancak bunun bir çare olmadığını öğrenince araştırma yoluna gittim. Bir takım insanlar bunun ödem olabileceğini söylediler.
Herkes ödem diyordu. Ancak ödemin ne demek olduğunu bir çoğu bilmiyordu. Halk dilinde ayak şişmeleri ödem olarak adlandırılırmış.
Maalesef bir süre sonra Devlet hastanesine gitmek zorunda kaldım. Bu arada internetten randevu alıp gitmek istediğim de gördüm ki full dolu. Ancak 20 gün sonrasına randevu veriliyor.
Benim bu kadar beklemem imkansız çünkü halen günde 13 saat çalışmaya devam ediyorum.
Ertesi sabah erkenden (saat 7 gibi) kalktım hastaneye gittim. Bir de ne göreyim tüm ahali Ortopedi için gelmiş.
Yaklaşık 4 saat sonra sıram geldiğinde topallayarak doktorun yanına vardım.
Doktor şöyle bir iki parmak attı ve gidebilirsin dedi.
Nereye gideceğim Eczaneye gidecekmişim. Eczaneye vardığımda TC kimlik numaram ile bir şeyler yapıldı ve önüme 5 adet ilaç konuldu.
Ben halen konuyu anlamaya çalışıyorum. Ayağım neden şiş ve bu ilaçlar neden?
Hatun saydı; şu vitamin, bu ağrı kesici, bu mide için, bu baş ağrısı için falan filan…tabi bir de 250 TL.
Ben orada iyice hasta oldum. Baktım ilaçlara bir tanesinde vitamin diyor fiyatı 130 TL.
Bu kalsın dedim neredeyse iki günlük yevmiyem bunu almayayım…
Her neyse diğer ilaçları aldık.
Daha sonra bu ilaçları bir de bizim Prof.’a gösterelim dedik. Bizim Prof. sadece ikisini kullanmamı tavsiye etti. Sorduk ve anladık paralar boşa gitti. 🙂
Tabi ben çalışmaya devam ediyorum. Jel’i ve hapı kullanmaya başladım. Jel’i ilk kullandığımda değişikliği hissettim ancak ertesi gün etkisin kaybetti.
Sonra biraz araştırma yaptım. Ödem için (tabi ödem olduğunu kesin bilmiyoruz) Voltaren diye bir krem varmış. Onu alıp onu kullanmaya başladım. Meğer sadece kas gevşetici imiş.
Maalesef oda sadece bir kaç saatlik etki yapıyordu. Tabi halen çalışmaya ve acı çekmeye devam ediyordum. Hap bitince aynısından tekrar aldım.
Ancak ikinci kutu mideme ağrılar vermeye başladı. Bundan dolayı mide koruyucu kullanmaya başladım.
Tabi bu arada atladığım bir konu oldu bu ödem benim çürük bir dişime darbe indirdi. Bir kaç gün bir şey yiyemedim. Bundan dolayıda Novalgin ve Apranax kullandım.
Anlayacağınız yaklaşık 10-15 yıldır ilaç kullanmayan ben bir kaç adet ilaç kullanınca vücudumun dengesi bozuldu.
Sonunda suya karıştırılan bir kaç gevşetici kullanmay başladım. Keşke kullanmaz olaydım. Bu kas gevşetici hayatı kaydırdı.
Bir kaç gün sonra ayaklarımın üzerine basamamaya başladım. Artık nerede ise yürüyemiyordum. Buna rağmen halen işe gidiyor acı çekerek çalışıyordum.
Nede olsa ödenmesi gereken faturalar vardı…
Her neyse bendeniz 20 gün böyle acı çekerek çalıştım. Bir gün vücut artık pes dedi ve ayaklarımın üzerine basamaz hale geldim ve işi bıraktım.
Voltareni kullanmaya devam ettim. Sadece beni rahatlatıyordu.
Yaklaşık bir hafta dinlendikten sonra Ankara’ya döndüm. Ankara’da bir arkadaşım sülük tedavisinin ayağıma iyi geleceğini söyledi.
Gerçekten de öyle oldu.
Mehmet Arkın Gürbüz